Oküloplasti Cerrahisi

İfademizi belirleyen gözlerimiz aslında bizim sağlığımız hakkında da bilgiler verir. Gözlerimizin güzel gözükmesi ve daha sağlıklı görünümde olması bazı anatomik nedenlere bağlıdır. Gözkapaklarının iç ve dış kısımlarınn duruşu burada büyük paya sahiptir. Göz kapağı dış köşesi iç köşesine göre daha yukarıda ve belli bir açı ile sonlanır.
Ancak bazı genetik durumlarda gözkapakları dış kısmı daha aşağıdadır. İç köşe ile aynı hizada olabildiği gibi bazen de daha aşağıdadır. Ayrıca gözkapaklarının dış köşesi belli bir açıda ve keskindir. Bu köşe anotomik nedenlerle veya yaş ile gevşediğinde yuvarlak bir görüntü alır ve bu durum gözkapağında gevşeklğin habercisidir.
Bu durumlarda kişi daha üzgün, yorgun bir ifade kazanır. Ve bu durum her yaşda sorunlara neden olabilir. Son yıllarda adını sıkça duyduğumuz ‘’bademgöz estetiği’’ bu durumlarda başvurduğumuz tedavi şeklidir. Lokal anestezi altında küçük bir kesiden gerçekleştirdiğimiz ameliyat yaklaşık yarım saat sürer. Burada yapılması gereken dokuların gevşekliğine göre ameliyat planı çıkarılmalı ve dokular yeni belirlenen periost alanına asılmalıdır. Sadece göz kapağının dış bölgesinden yaklaşık 1cm lik bir alanı uğuşturarak yaptığımız bu cerrahi tedavi yine bu bölgede 3-4 dikişle sonlandırılmaktadır. Kendiliğinden eriyen dikişler kullanıdığında dikiş alımı gerekmesede dokuların daha iyi iyileşmesi için dikişler 5. günde alınmalıdır.
‘’Bademgöz estetiği’’ ameliyatında önemli olan mevcut dokuların durumlarının çok iyi değerlendirerek uygun hastaya uygun tekniklerle operasyonu gerçekleştirmektir.Bu konuda hastalarımızı ameliyat öncesi ayrıntılı göz muayenesinden geçirmekteyiz.

Göz kapak ameliyatları son yıllarda sıklıkla yapılan estetik ameliyatların başında gelmektedir. Yaşla birlikte gevşeyen göz kapakları çoğunlukla sebep iken, bazen de daha erken yaşlarda genetik nedenlere bağlı sorun ortaya çıkmaktadır. Burada yapılacak tedavi oldukça önemlidir. Çünkü çoğunlukla sebep sadece bir cilt gevşemesi iken, bir kısmında da yağ fıtıklaşması ve derin kas tabakası problemleridir.
Doğru tedavi için ayırıcı tanı çok önemlidir. Ayrıntılı bir göz muayenesi ile genelde tanı konulmaktadır. Ayırıcı tanı için görme muayenesi, göz kası fonksiyon ölçümü, biyomikroskop muayenesi gereklidir. Göz estetiği müdehalelerinde göz sağlığı asıl hedefimizdir.
Göz kapak ameliyatı ile ilgilenen göz hastalıkları birimi Oküloplastik Cerrahidir. Oküloplastik cerrahi veya diğer adıyla oftalmik plastik cerrahisi bir göz doktorudur. Oküloplastik cerrah sayısı ülkemizde az olması sebebiyle az bilinen bir bölümdür. Göz kapağı ameliyatlarını ve göz çevresi botoks -dolgu-prp -mezoterapi gibi uygulamalarını yapar.
Göz kapak ameliyatlarını genelde lokal anestezi ile gerçekleştirebilmekteyiz. Ancak hastamız çok heyecanlı ve panik atak sahibi ise sedasyon ve genel anestezi ile de yapabilmekteyiz. Ameliyat sonrası hastanede kalmaya gerek yoktur. Genelde yarım saatlik dinlenme sonrası hastalarımızı taburcu edebilmekteyiz. Ameliyat sonrası ilk 48 saat önemlidir. Bu süreçte yoğun buz uygulaması sayesinde hastalarımızda ağrı, morarma ve ödem olmamakta veya çok az olmaktadır. Ağrı ameliyat sonrası genelde olmamaktadır. Artık ameliyatlarımızı bistüri bıçak gibi aletleri kullanmadan özel cihazlarla yaptığımız için daha konforlu ve daha kabul edilebilir olmaktadır.
Ameliyattan 1 hafta sonra dikişler alınmaktadır. Dikiş aşamasında ağrı olup olmadığı hastalarımız tarafından hep sorulmaktadır. Dikiş alırken ağrı olmamaktadır. Dikişlerimizin estetik dikişler olmasından dolayı ameliyat sonrası belirgin bir iz kalmamaktadır. Göz kapakları yapısı gereği ve tabi ki dokuya saygılı ameliyatlar sayesinde gayet iyi iyileşir. Ameliyattan bir süre sonra kullandığımız özel kremler ile de yara yeri izi neredeyse tamamen geçmektedir.
Yapılan ameliyat kalıcı bir işlemdir. Tabi ki yaşlanma ve yerçekimi devam eden bir süreçtir. Ancak hastalarımız ameliyat öncesi hallerine hayatları boyunca gelmezler.
Sağlıklı göz çevresi sağlığımızı yansıtır. Göz çevresi ne kadar sağlıklı ise o kadar genç ve dinlenmiş görünürüz.

Gözlerimiz göz kapaklarımız, kaşlarımız, kirpiklerimiz ile bir bütündür. Sağlıklı görebilmek için tüm bu yapıların sağlıklı olması ve birbiri ile uyum içinde olması gerekir.
Göz kapak düşüklüğü olan bir hasta görme alanında daralma, bulanık görme , akşamları gözlerini açmada zorlanma, göz kapaklarında ağırlık şikayetlerinden biri veya birkaçı ile bize başvurmaktadır.
Kaş düşüklüğü olan bir hasta, kaş düşüklüğü sekonder etkisi ile kapak düşüklüğüne yol açarak benzer şikayetlerde bulunabilir.
Yine göz kapaklarının zamanla yaşın etkisi ve yerçekimi ile gevşemesi sonucu göz kapakları içe veya dışarı dönebilmektedir. Buradaki sorun göz kapağı retraktör kasları olarak bilinen kapak denge kaslarındadır. Göz kapağı içe dönerek kirpiklerin göze batmasına, ağrıya ve bulanık görmeye sebep olmaktadır. Göz kapağının dışa dönmesi durumlarında ise ıslak olması gereken kapak iç mukozası kuruyup sertleşerek problemlere sebep olmaktadır.
Tüm bu rahatsızlıklar Göz Hastalıkları Uzmanlığı içindeki bir alt birim olan Oküloplastik Cerrahi yani Oftalmik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi tedavi alanındadır. Oftalmik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi ile uğraşan biz göz doktorlarının ana amacı göz ve görme sağlığını korurken olması gereken göz kapak pozisyonlarını hastanın kendini hem daha sağlıklı hem daha iyi hissedecek şekilde tedavi etmektir.

Göz kapaklarımız sağlıklı görebilmek için gözü her türlü dış etkenden koruma görevindedir. Ancak bazen göz kapakları olması gerekenden daha fazla düşerek görmeye engel olmaya başlarlar. Genelde yaşla birlikte göz kapak cildi gevşemeye ve yer çekimi etkisi ile aşağı doğru sarkmaya başlar. Gözlerin üzerinde yanlara doğru gevşeyen göz kapakları adeta bir çadır gibi görme alanını daraltmaya başlar. Ayrıca kirpikler üzerine de baskı yaparak gözün açılmasına direnç oluştururlar. Bu durumda görmeye zarar vermeye başlar. Hastalarımız genelde akşamları gözlerini açmada zorlanma ve görmede zayıflık hissederler. Tabi ki bu durum ileri yaşlarda daha da belirginleşir ve ameliyat kaçınılmaz olmaya başlar. Alt kapaklarda ise göz kapaklarının gevşemesi gözü koruyan kapağın içeri veya dışarı dönmesine ve gözde batma sulanma rahatsızlıklarının oluşmasına neden olmaktadır. İleri evrelerde gözü koruyan göz zarı dediğimiz konjonktiva tabakasında bozulmalara neden olarak görme üzerine kalıcı hasarlar yapmaya başlar.
Burada anlatıldığı üzerine göz kapakları gözü korumayı sağlarken sağlıksız göz kapakları göz ve görme üzerine oldukça olumsuz etkiler yapmaktadır. Bu nedenle sağlıklı görme için sağlıklı göz kapakları olmalıdır. Sağlıklı görme üzerine bu derece etkili olan göz kapaklarının tedavisinde ''Göz kapağı cerrahisi’’ önem arz eder. Göz kapak cerrahisi Göz hastalıkları uzmanlık eğitiminde özel bir alan olup , Göz hastalıkları uzman doktorları tarafından gerçekleştirilen bir cerrahi alandır. Bu alana tıp dilinde oküloplasti adı verilmektedir. Oküloplastik veya Oftalmik Plastik Cerrahi olarak adlandırılan bu bölüm göz kapakları ve çevresinde hastalık ve estetik alanlarında çalışmaktadır.

Göz kapak düşüklüğü nedenine göre ilerleme göstermektedir. Göz kapak düşüklüğü denilince akla gelen genelde yaş ile veya genetik nedenlerle cilt ve yüzeyel kaslarda gevşemedir. Bu durum yaşla ve yerçekimi etkisiyle yıllar içerisinde ilerleme gösterir. Tedavi olunduğunda hastamız 10-15 yıl daha genç ve sağlıklı görünebilmektedir.
Göz kapağı düşüklükleri bazı durumlarda derin kas tabakası bozukluğunda meydana gelmektedir. Buradaki sebep farklı olduğu için tedavi de farklı olmaktadır. Bu hastalık pitozis olarak adlandırılmaktadır.

Göz kapağı düşüklüğü olarak pitozis temelde 4 sebebe bağlı olabilir.
Bunlar, konjenital , aponevrotik, mekanik ve nörojenik olarak sınıflandırılabilir.
Konjenital olan göz kapak düşüklüğü cocukluk döneminde vardır, zamanla genelde değişmez, şiddetine göre rahatsızlık yapar. Çok ileri olduğu durumlarda özellikle göz görme aksını kapatıyorsa erken tedavi yapılmalıdır. Tedavide geç kalınırsa göz tembelliğine sebep olmaktadır.
Aponevrotik nedenler olarak saydığımız diğer bir durum yetişkinlerde karşımıza çıkan ve ilerleme gösteren bir kapak düşüklüğüdür. Burada sebep göz kasının kendisinde bir sorun olmayıp, kasın olması gereken yerden ayrılması durumudur. Çocukluk döneminde yoktur. Genelde geçirilen bir hastalık, geçirilen bir ameliyat, göz kapaklarının sürekli travmaya maruziyeti, kontakt lens kullanımı gibi pekçok nedenle ortaya çıkabilmektedir.
Bundan daha 15 yıl önce lazerli katarakt ameliyatlarından daha çok olarak yapılan dikişli katarakt ameliyatları göz kapak düşüklüğü için önemli bir sebepti. Günümüzde dikişli ameliyatların terkedilmesi kapak düşüklüğü oranını önemli ölçüde azaltmıştır.
Gözlerin aşırı ovuşturularak kaşınması, göz kapağına aşırı travma uygulanması, kontakt lens kullanımı genç yaşlarda görülebilen aponevrotik pitozis sebeplerindendir.

Göz kapak düşüklüğü sıklıkla karşılaştığımız ve günümüzde görselliğin ön planda olması nedeniyle çok rahatsızlık veren bir durumdur. Gözlerimiz karşılıklı ilişkilerde en çok dikkat edilen alan olması yanı sıra günümüz teknolojisinde net görme çok önem kazanmıştır.
Göz kapak düşüklüğü son zamanların en çok tedavi edilen durumlarının başında gelmektedir. Ancak burada önemli olan durum göz kapak düşüklüğünün hangi dokuları kapsadığı ve hangi yollarla tedavi edilebileceğidir.
Çoğunlukla yaşa bağlı olarak cilt ve yüzeyel kaslarda gevşeme ve sarkma olarak karşımıza çıkan durum kozmetik olarak değerlendirilip tedavi planlanmaktadır. Ancak burada önemli olan öncelikle kapak düşüklüğüne neyin sebep olduğunun belirlenmesidir. Çünkü basit bir kapak düşüklüğü olarak değerlendirdiğimiz bu durumun sebebi aslında daha altta yerleşmiş olan derin kas tabakasındaki bozukluğa bağlı olabilmektedır. Tedavi planımıza bunu eklemez isek tedavi yanlış olacak veya eksik kalacaktır.
Gözlerimiz bir bütündür. Göz kapak düşüklüğü göz kuruluğu ile birlikte olabilir. Göz kapak düşüklüğü göz temel kaslarının zayıflığı ile birlikte olabilir. Göz kapak düşüklüğü aslında nörolojik olarak tanımladığımız sinir kas kavşağındaki bir hastalığa bağlı olabilir.
Öncelikle kapak düşüklüğü sebebi belirlenmeli , tedavi ona göre yapılmalıdır. Kapak düşüklüğü genç yaşta görülen blefaroşalazis mi, ileri yaşlarda görülen dermatoşalazis mi , yoksa sebep aslında pitozis mi çok iyi değerlendirilmelidir. Bu ayrım yapılmadan tedaviye kalkışılması çok vahim sonuçlar doğurabilmektedir. Pitozis varlığını farketmeden bunu blefaroplasti olarak tedavi etmeye çalışılması ile gözü pekçok risk karşısında savunmasız bırakmaktır.

Göz kapaklarımız sanıldığından çok daha önemli yapılardır. Göz kapaklarımızın birinci ve en önemli görevi gözümüzü korumaktır. Göz hareketleri ile göz ön yüzeyini ıslatarak göz yaşının tüm yüzeye yayılmasını sağlar. Gözümüze gelen ani travmalara karşı refleksler ile koruma sağlar.
Üst kapaklar bilindiği üzerine harekelidir. Ve göz korneasını 1/3 oranında örter. Alt kapaklar nispeten daha hareketsizdir. Göz kornea limbus sınırındadır. Ve göz yaşının gözden uzaklaştırılmasında pompa görevi görmektedir.
Çeşitli nedenlerle göz kapakları bu görevleri yerine getiremediğinde göz dokularında bozukluklar meydana gelmeye başlar. Bunlar basit bir göz sulanmasından göz kayıplarına kadar uzanmaktadır.
Göz kapakları gözü tam kapatamadığında göz ciddi hasarlar almaktadır. Göz kapaklarının travmaya uğraması, yaşla birlikte dokulardaki gevşemeler, geçirilen yüz felci veya göz kapak estetik ameliyatlarından sonra bu durumlar ortaya çıkabilmektedir.
Göz kapak sorunlarında öncelikle düşündüğümüz alttaki gözün olaydan ne derece etkilendiğidir. Ve tedavimiz göz görme işlevine göre planlanmaktadır. Göz kapak hastalıklarının çoğu enfeksiyonlardır. Genelde kronik blefarit sık olarak karşımıza çıkmaktadır. Enfeksiyonların tedavisi genelde uzun solukludur. Enfeksiyon harici göz kapak sorunları genelde göz kapağına özel ameliyatlar ile giderilebilmektedir. Göz kapağı ameliyatları ile ilgilenen birim Göz hastalıkları Uzmanlık alanı içindeki bir alt birim olan Oküloplasti birimidir.

Cildin tüm bölgelerinde olduğu gibi, göz kapaklarında da yaşa bağlı değişiklikler görülür. Bu değişiklikler göz altlarında torbalanma, üst kapaklarda cilt fazlası ve sarkma, göz kenarlarında “kaz ayakları” denen kırışıklıklar şeklindedir. Bu yaşlanma değişikliklerine “dermatoşalazis” adı verilir.
Göz çevresindeki torbalanma ve cilt fazlası sarkmalar “blefaroplasti” denen göz kapağı estetik operasyonu ile giderilir.
Blefaroplasti yani göz kapak cerrahi operasyonları bir Göz hastalıkları branşı olan OKÜLOPLASTİ birimince tadavi edilebilir. Bu tedaviyi yapan birime Oküloplastik cerrahi , bu ameliyatları yapan göz doktoruna ise Oküloplastik Cerrah adı verilmektedir.
Oküloplastik cerrah , Göz hastalıkları uzmanlık eğitimini almış ve göz, göz kapakları ve çevresindeki kas doku yağ doku ve cilt hakkında yeterli bilgi deneyim sahibi olan kişidir. Ve göz kapak cerrahilerinden estetik olsun veya hastalık nedeniyle olsun primer olarak birincil sorumlu kişidir.
Göz kapağı estetik operasyonları ; Üst ve alt göz kapaklarından torbalanmış yağların, gevşemiş ve buruşmuş derinin fazlasının alınması sonucu kişiye genç ve canlı bakış kazandırdığı gibi göz kapaklarındaki kırışıklıkların giderilmesinde bilinen en etkili işlemdir. Göz çevresindeki diğer kırışıklıkların giderilmesi veya kaşın kaldırılması için ek işlemler gerekir. Göz kapağı estetiği tek başına veya yüz germe, kaş kaldırma,kırışıklıklara yağ enjeksiyonu, Laser tedavisi, Botox uygulaması gibi birçok başka işlemle birlikte yapılarak yüzün gençleştirilmesi sağlanır.
Yüzde yaşlılık belirtileri ve bozulmalarının en erken görüldüğü ve en dikkan çeken bölge göz çevresidir. Ve göz çevresi sorunları , kişiyi olduğundan daha yaşlı, yorgun göstermekte, bakışlardaki canlılık ve dinamizmi azaltmaktadır. Üst göz kapağında oluşan gevşeme, sarkma ve kat oluşumlarını sadece görsel olarak kozmetiği bozmaz aynı zamanda görme üzerine engel oluşturarak görmeyi bozar ayrıca kapak ağırlığını arttırarak özellikle akşama doğru göz kapaklarında ağırlaşma ve görmede zorlanmaya neden olmaktadır. Hastalarımızda özellikle ameliyat sonrası görmelerinde rahatlama hissetmeleri bu nedenledir. Alt göz kapağında şişkinlik ve torbalanma,deri sarkması görme üzerine çok etkili olmasada çok ileri olgularda kapak kontür bozuklukları ve gözyaşı problemlerine sebep olmaktadır.
Göz kapağı estetiği uygulaması, deneyimli ellerde uygulandığında görmeyi de rahatlatan, gayet başarılı bir müdehaledir. Ameliyatlar estetik yapılmaktadır bu nedenle herhangi bir iz kalması gibi sorun oluşturmaz. Bu nedenle göz kapağı operasyonu geçiren kişi, bunu gizleme kaygısı taşımaz. Göz kapağı sorunundan kurtulan hasta, uzun yıllar geçmesine rağmen genç, etkileyicigöz çevresine ve bakışlara sahip olmanın rahatlığını hisseder.